Kurumumuz, tuvalet eğitiminin çocuğun hazır bulunuşluk seviyesine göre verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu nedenle, yaş şartı koymamakta ve bezli çocuk kabul edilmektedir.
Kategori: Soru ve Cevap
Okulda çocuklara şekerli gıdalar ve abur-cuburlar veriliyor mu?
Yemeklerimiz diyetisyenimiz tarafından hazırlanan listelere göre en sağlıklı şekilde hazırlanmaktadır. Bunun dışında gün içinde çocuklara şekerli gıdalar, abur-cuburlar verilmemektedir. Bunun yerine, kuruyemişler, meyveler ve tam buğday unu-pekmezden yapılan ve rafine şeker içermeyen kurabiyelerimizden verilmektedir.
Yemeklerinizi kendiniz mi yapıyorsunuz, dışardan mı geliyor?
Yemeklerimiz, Tam Okulları İncek ana kampüsünden gelmektedir. Ana kampüsümüzde yemeklerimiz bizim personellerimiz tarafından yapılmaktadır. Yemek listesi, gıda mühendisimiz ve diyetisyenimiz tarafından hazırlanmaktadır.
Uyku saatiniz var mı?
2 – 3 yaş grubu için günde 2 saat uyku saatimiz bulunmaktadır.
Yarım gün eğitim var mı?
Eğitim programımız,
Yarım gün (07:30 – 13:00)
Tam gün (07:30 – 16:30)
Uzun tam gün (07:30 – 18:30) şeklindedir.
Kurumunuz hangi saatler ve günlerde çalışıyor?
Kurumumuz, 11 ay (1 Ağustos – 1 Eylül tarihleri arasında kapalı) boyunca hafta içi saat 07:30 – 18:30 saatleri arasında çalışmaktadır. Hafta sonları ve resmî tatil günlerinde kapalıdır.
Kaç yaş grubunu kabul ediyorsunuz?
Kurumumuz, 25-66 aylık arasındaki çocuklarımızı kabul etmektedir?
COVID-19 çerçevesinde nasıl önlemler alıyorsunuz?
COVID-19 çerçevesinde nasıl önlemler alıyorsunuz?
• Okulumuz her gün temizlenmektedir.
• Gün içinde en az 3 kere öğrencilerin tutabileceği merdiven korkulukları, kapılar ve tuvaletler dezenfektan kullanılarak silinmekte veya yıkanmaktadır.
• Okulumuzun belli bölümlerinde dezenfektanlar, kolonyalar bulunmaktadır.
• Haftada bir bütün oyuncaklarımız dezenfekte edilmektedir.
• Haftada bir öğrencilerin çarşafları, oturdukları minderler okulumuzda yıkanacaktır.
• Öğrencilerimizin ellerini sık sık yıkamalarına özen göstermekteyiz.
• Öğretmenlerimiz öğrencileri oyuncaklarla oynarken özellikle gözlemlemektedir. Gerektiğinde hızlıca oyuncakların dezenfeksiyonu sağlanmaktadır.
• Sınıflarımız düzenli olarak doğal olarak havalandırılmaktadır.
• Sınıflarımızda sosyal mesafe kurallarına göre sınıf içi oturma düzeni sağlanmıştır.
• Öğrencilerimizin kullandıkları kırtasiye malzemeleri kişiye özel bölümlerde saklanmakta ve gün sonunda dezenfekte edilmektedir.
• Öğretmenlerimiz ve personelimiz gün içinde her zaman maske takmaktadır.
• Zorunlu durumlar dışında okul içine dışarıdan ziyaretçi ve tedarikçi kabul edilmemektedir. Kabul edilenlerin ise ateşi ölçülerek, maskeli ve sosyal mesafeye uygun olarak kabul edilmektedir.
Çocuğu anaokuluna gönderirken dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir?
- Her çocuğun okula alışma süresi yaşından ve mizacından etkilenir. Bu nedenle öncelikle, çocuğunuzu diğer çocuklarla ya da kardeşleri ile karşılaştırmamanız önemlidir.
- Anne-babasından hiç ayrı kalmamış çocukların anaokuluna başlamadan önce kısa süreli ayrılıklara hazırlanması faydalı olur. Hiç ayrılık yaşamamış çocuğun aniden farklı bir ortamda yalnız kalması endişe ve kaygıyı fazla hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle çocuğun kısa süreli ayrılıklara alışması için önceden hafta sonu bir yakınına bırakılması, gün içinde belli saatlerde evde ya da başka bir ortamda anneden ayrı biriyle kalması tavsiye edilir.
- İlk kez anaokuluna gidecekse, birkaç saatle başlayıp tam güne çıkacak bir programla okula başlaması aşamalı olarak alışmasını sağlayacaktır. Çocuğun tepkilerine göre, ilk zamanlarda aileden birinin beklemesi de çocuğu rahatlatabilir.
Çocuğu anaokuluna psikolojik olarak nasıl hazırlamak gerekir? Onu nasıl motive edebiliriz?
Çocukların yeni şeylere uyum yeteneği yetişkinlere göre çok yüksektir. Ama ilk aşamada ailelerinden ayrılmakta, yeni bir ortama güven duymakta, düzenli ve kurallı bir yere adapte olmakta güçlük çekebilirler. Aslında bu tepkileri, farklı bir ortama giren her insanda görülen şeylerdir. Bir yetişkin de ilk girdiği ortama hemen alışamaz. Bir yetişkinin bile bir ortama alışması için zamana ihtiyacı varken, bir çocuktan okula gittiği an oraya hemen alışmasının beklenmesi gerçekçi değildir. Bu yönden değerlendirirsek, çocuklar okula başladığı ilk günlerde ya da haftalarda gitmek istemeyebilir, ağlayabilir ya da aile ile pazarlık yapabilirler. Bu süreçte ailenin tutumu ve net duruşu çok önemlidir.
Küçük çocukların anne-babaların verdiği sözel olmayan sinyalleri okumakta usta oldukları unutulmamalıdır. Ailenin özellikle de annenin hissettiklerini çok çabuk anlar ve hissederler. Aile çocuğun okula başlaması konusunda ne kadar tedirginse çocuk da o kadar tedirgin hisseder. Ne kadar rahat olurlarsa, gideceği kuruma ne kadar güvenirlerse çocuklar da rahatlar. Bu nedenle, aileler çocuklarını kreşe başlatma kararı verdiğinde, çocuktan önce anne-baba olarak kendilerinin buna gerçekten hazırlanması ve kararlarından emin olması gereklidir.
Başlamadan önce çocukla okul hakkında konuşmak, varsa kaygılarını paylaşmak, çocuğu rahatlatmak, anaokullarında sıklıkla yapılan faaliyetleri çocuğa yavaş yavaş tanıtmak önemlidir.
Anne-babaların çocuğunuzun önemli bir adım atmakta olduğunu kabul etmeleri ve onu desteklemeleri önemli olmakla birlikte, farkında olarak veya olmayarak, bu değişiklik konusunun üzerinde çok fazla durmaları, yaşayacağı değişikliği çok fazla vurgulamaları da çocuğun kaygısını artırabilir. Bu nedenle, çocukla yapılacak konuşmalar bir denge içinde ilerlemelidir.